Bence bu soru insanoğlunun sahip olduğu tek ve en eski sorudur.
Kadim zamanlardan beri insanoğlunun zihninini meşgul etmiştir.
Neden “neden varız” sorusunu sorarız, sadece meraktan mı, o halde merak neden?
Neden sorusuna, belki insanın hayvan iken insan olmasına sebep olan soru da diyebiliriz.
Sadece sorulan bu soru değildir elbet, bütün sorular bu sorunun ardından gelir.
Bu sorulardan çoğu “neden” sorusunu yanıtlamak içindir.
Soruyu yanıtlamak için soru sormak etkili bir yöntemdir.
Neden olduğunu bilmiyor isek nasılını öğrendiğimizde neden sorusuna yanıt verilebilir.
İşte bu nasıl sorusunun cevaplarına göre “neden” sorusu göreceli olarak yanıtlanabilir.
Ben, kendi kendime neden sorusunu sorup, nasıllığı açıklanmış olgu veya olgular üzerinden gideceğim.
Ben neden varım?
Bir şeyi açıklamaya çalıştığınızda, ortaya koyduğunuz yargıya ya kanıt ararsanız ya da ortaya bir yargı koymadan evvel mevcut kanıtlar sizi o yargıya ulaştırır.
Bu bağlamda mevcut kanıt benim, herkesin kendisidir, herkes kendi üzerinden bir sonuca oluşabilir.
Ben neden varım:Ya olasılıklıların sonucu olarak ya da bu olasılıklar arasından yapılan bilinçi bir seçimin iradesi olarak varım.
Konuya bu iki ihtimalden başka ihtimaller de eklenir ama o ihtimaller burada bahsettiğim ihtimallere indirgenebilir olduğunu düşündüğümden gereksiz buluyorum.
Ben neden varım?
-Sen bir olasılık ürünüsün, yani tesadüfen varsın, olmayabilirdin de..
Peki ben neden, neden varım sorusunu soruyorum?
-Seni var eden olasılıkların bir sonucu olarak bu soruyu sorma kabiliyeti kazanmış olmandan dolayı soruyorsun.
Yani bu, buraya yazacağım her cümlenin ve sorunun tesadüfen seçilmiş olduğu anlamına mı geliyor?
-Olasılıklar sonucu kazandığın yeteneğinle olası soru ve cümleler arasından seçim yapıyorsun.
Neye göre seçim yapıyorum?
-Olasılıklar sonucu kazandığın yeteneğinle olası soru ve cümleler arasından “ben neden varım” sorusuna cevap olabilecek olası cevapların hangisinin doğru olduğunu bulmak seçim yapıyorsun.
Evet, olasılıklar sonucu kazandığın yeteneğimle doğru cevabı bulma amacına yönelik olası soru ve cümleleler arasından seçim yapıyorum.
Bu noktada olasılıklar arasından bir amaca yönelik seçim yapmış olmam, buraya yazdığım soru ve cümlelerin tesadüf olmadığını gösterir.
Örneğin bu cümlede ki 1. harfin -Ö- 7. harfin -n- olma olasılığı yüzde yüzdür, çünkü cümle benim seçimim sonucu vardır.
Peki benim yukarıda ki cümleyi kurmama sebep olan nedir?
Ben neden varım sorusunu sormamdır.
Ben olmasaydım burada bu soruyu soramazdım, o halde benim olmama sebep olan nedir?
Bundan sonra maddi varlığım üzerinden 1. dereceden sebepler üzerinden sırayla gideceğim.
Benim olmama sebep annem-babamdır, onların olmasına sebep ise ninem-dedemdir.
Bu method ile eşeyli üreme yapabilecek ilk iki insana kadar gidebilir, burada bu yazıyı okuyabilen herkes ve insan olan herkezin varlık sebeplerini bu iki insana indirgeyebiliriz.
Yani o iki insanın var olması, burada benim yazmama bir sebep teşkil eder.
Olmayabilirlerdi, bende burada olmayabilirdim gibi bir olasılıktan kimse söz edemez, yukarıda yaptığım indirgemeden dolayı bu sözü söyleyecek kimse olamaz.
Yani ben burada yazıyorsam o ilk iki insan da olmak zorunda, olmamaları ihtimali yok.
Peki o iki ilk insanın var olmalarının sebepleri nelerdir?
Tabi ki kendinden önceki sebeplerin toplamının oluşturduğu bir sebepten dolayı vardırlar.
Birinci dereceden ilk neden üzerinden gittiğimize göre o ilk iki insanın olmasının sebebi ilk canlıdır.
İlk canlının var olmasının sebebi de uygun atomların uygun zaman ve şartlarda uygun yerde olmasıdır.
Şöyle diyebiliriz; ilk canlının var olmasının ilk sebebi atomların var olmasından dolayıdır.
Yüksek oranda indirgemeler yapıyorum olduğumun farkındayım.
Yani şöyle denilebilir; evrende herşey atomlardan oluşuyor, neden başka yerlerde canlı yok?
Olup-olmadığını bilmiyoruz ama olduğunu bilene kadar yok kabul etmek daha rasyonel bir tutum herhalde, ama eğer varsa da onlarında sebebi atomlardır.
Birinci dereceden sebeplerden üzerinden gitmek yolumuzu kısaltır, örneğin atomlar olmasa idi evrende olmazdı, dünya da ve biz de olmazdık..
Veya genel bir itiraz ile, varlığına sebep olan n tane olasılığın sonucu, yani tesadüf olarak varsın, olmayabilirdin de denilebilir.
Hayır.Ben düşünüyorsam,varsam ve burada amacıma uygun cümleler ile seçim yaparak yazıyorsam olmama ihtimal yok.
Olmama ihtimalimin varlığı ancak ben olmadığım zaman vardır, ben var isem böyle bir ihtimal yoktur.
Yazının başında olasılıklar üzerinden değil de olmuş olan olgular üzerinden gideceğimi söylemiştim.
Buraya kadar atomun varlığının benim olmama birinci dereceden sebep olduğunu sanırım anlatabildim.
Peki atomun olmasının ilk sebebi nedir?
Burada bir es vererek ve ilk maddi sebepleri bırakarak kendi kendime zıd bir fikir denemesi yapayım.
Evrenin ve atomun var olma sebebi benim diyebilirmiyim?
Belki evet diyebilirim, ben olmasaydım atomda olmazdı, atom olmasaydı ben de olmazdım.
Fakat burada ters bir döngü var, ben yok iken atom vardı, öyle ise ben atomun var olmasına sebep olamam.
Ancak döngüyü tekrar ters çevirmem lazım; sadece atom olsaydı, ben de olmayacaktım, kimse atomun varlığından söz edemeyecekti.
Kim atom var veya yok diye idda edebilecekti?
Yeniden ters dönelim; bundan 500? bin sene evvel atomdan söz edenin olmaması atomun olmadığını gösterir mi?
Hayır göstermez fakat 500? bin sene evvel atomun olması gerektiğini var olan biz söylüyoruz.
Peki 500 milyar yıl evvel atom varmıydı?Yoktu.Ne vardı?
Ne varsa atomun, bizim, her şeyin olmasına sebep olan şey o.
Olmama ihtimalimiz varmıydı?
Eğer böyle bir ihtimal varsa ne bu yazının ne de okuyucularının olmaması gerekirdi..
Cansızdan canlı çıkma ihtimali kaçınılmaz..Belki de çıkmama ihtimali hiç yok..
O ya da bu şekilde evrenin kendi gözlemcilerini yaratması kaçınılmaz, yani tesadüf değil.
Tıpkı bu yazının 1. cümlesinin 1. harfinin, ….. 5. cümlesinin 5. harfinin tesadüf olmadığı gibi..
Evrende tesadüf ile açıklanamayacak milyarlarca ayar mevcut bence..